top of page

Mimarlığın Geleceği: Ütopya mı, Distopya mı?

Bilim kurgu filmlerinin ve distopyaların popüler konuları olan yapay zeka, sanal gerçeklik ve robot teknolojileri zaman geçtikçe kurgu olmaktan çıkıyor. Endüstri 4.0 devrimiyle birlikte gelişen nanoteknoloji, biyoteknoloji, genetik, 3D yazıcılar, robotik ve yapay zeka gibi alanlar, bir yandan yeni iş sahaları yaratırken öte yandan da birçok iş kolunu yok olma tehlikesiyle baş başa bırakıyor.

Economist dergisinde yayınlanan bir araştırma, 2037 yılında bugün insanlar tarafından yapılan işlerin %47’sinin -üniversite eğitimi gerektirenler dahil- robotlar tarafından yapılacağını vurguluyor. Dünya Ekonomik Forumu, 2015 ve 2020 yılları arasında yapay zeka, robotik, nanoteknoloji ve öteki sosyo-ekonomik etkenlerin insan çalışanlara duyulan gereksinimin yerine geçeceğini ve dünya çapında 7,1 milyon işin kaybedileceğini tahmin ediyor.

2016 Dünya Ekonomik Forumu’nda yayınlanan “The Future of Jobs” raporuna göre 2020 sonlarında bilgi-işlem, matematik, mühendislik ve mimarlık alanlarında somut gelişmeler göreceğiz. Gelişmekte olan piyasalarda orta sınıfın yükselmesi, iklim değişikliği, 3D baskı teknolojileri gibi etkenler, bu beklenen gelişmelerin nedenlerinden… Öte yandan, 2013 yılında Oxford Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre ise otomasyonla birlikte 700 iş kolunda artık insana gereksinim duyulmayacağı tahmin ediliyor. Mimarlığa dönecek olursak, mimarların % 1.8 oranı ile stilistler (% 2.1), uzay mühendisleri (1.7), küratörler (% 0.7), mikrobiyologlar (% 1.2), makyaj sanatçıları (% 1), antropologlar (0.8) ve koreograflar (0.4) ile birlikte, en düşük oranlı “yerinin alınması beklenen” meslek gruplarından olduğunu görüyoruz.

Her ne kadar otomasyon ve yapay zeka şu an için mimarların yerini alacakmış gibi görünmese de bu, mimarlığın ve üretim biçimlerinin uzak olmayan bir gelecekte köklü değişimlerden geçmeyeceği anlamına da gelmiyor. Örneğin, bilgisayar yazılımları bazı sıkıcı ve tekrarlayan işlemleri ortadan kaldırıp üretimi optimize edecek, ama aynı zamanda da mimari ofislerin küçülmesine neden olacak. Her seferinde daha karmaşık projeler geliştirmek için daha az mimara gereksinim duyulacak.


52 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Pandemi Sonrası Mimarlık

Henüz yolun başında olduğumuz için pandemiden çıkarılacak dersler hala belirsizliğini korusa da, COVID-19’un ıssızlaştırdığı tüketim odaklı kentlerimizi ve kamusal alanlarımızı tahminimizden çok daha

Pandemi sonrası yeni ofis düzenleri nasıl olacak?

COVID-19 salgınıyla birlikte gelen sokağa çıkma yasaklarının azaltıldığı ve sosyal mesafeye uygun olarak normalleşmeye geçilen bugünlerde, ofislere de kademeli olarak dönüşler başladı. Peki, “Yeni nor

bottom of page